24 Nisan 2019 Çarşamba

Balın rengi her şeyi anlatıyor!

KTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı:

"Koyu renkli ballar antioksidan bakımından, açık renkli ballar ise anti mikrobiyal aktivite bakımından zengin"  "Pahalı bal iyi baldır? bu yanlış" “Yaptığımız araştırmada Hakkari’deki çiçek balımızın dünyada öne çıkan ve Yeni Zelanda’da üretilen 'Manuka Balı'ndan daha yüksek aktiviteye sahip olduğunu gördük” "Kestane balları çok yüksek aktiviteye sahip, meşe balları çok yüksek anti mikrobiyal aktiviteye sahip" "Kestane Balı'nda dünyada birinciyiz"

Koyu renkli balların antioksidan bakımından, açık renkli balların ise anti mikrobiyal aktivite bakımından çok zengin olduğu belirtildi.Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, Türkiye'nin dünya bal üretiminde Çin ve Arjantin'in ardından 3. sırada bulunduğunu belirterek Türkiye menşeli balların dünyada öne çıkan ve Yeni Zelanda’da üretilen “Manuka Balı'ndan daha yüksek aktiviteye sahip olduğunu söyledi.

Özellikle koyu renkteki balların antioksidan bakımından çok zengin olduğunu kaydeden Kolaylı, “Ancak ballarında kendi aralarında fonksiyonları var. Biz bunlara biyolojik aktivite diyoruz. Bu biyolojik aktivitede örneğin bir bal antioksidan bakımından zengin olabiliyor. Başka bir bal anti mikrobiyal aktivitece zengin olabiliyor. Farklı bir bal yaraların iyileşmesinde etkisi daha yüksek olabiliyor. Dolayısıyla kendi aralarında farklılıklar bulunabiliyor. Ülkemizde koyu renkten açık su rengine kadar ballarımız var. Bunların da insanlar için faydalı yönleri farklı farklı olabiliyor. Yaptığımız araştırmalar şunu gösteriyor. Koyu renkli ballar antioksidan bakımından çok zengin. Açık renkli ballarımız da anti mikrobiyal aktivitece çok zengin olabiliyor. Dolayısıyla bu balların enfeksiyon oluşturan bakterilere karşı anti bakteriyal yani antibiyotik etkileri yüksek" açıklamasında bulundu.



Hakkari çiçek balı Manuka Balı'na rakip

"En son yaptığımız araştırmaya göre, dünyada öne çıkan bir bal var; Yeni Zelenda’nın Manuka Balı" diyen Kolaylı "Bu balın kendi arasında 4-5 çeşidi var. Manuka Balı'nın dört ayrı faktörünü elde ettik. Türkiye’deki bazı öne çıkan ballarla anti mikrobiyal aktivitesi yönünden karşılaştırdık. Bu bal çok pahalıya satılıyor ve anti mikrobiyal aktivitesi de çok yüksek olduğu ileri sürülüyor. Karşılaştırdığımız zaman Türkiye menşeili balların ondan çok daha yüksek aktiviteye sahip olduğunu gördük. Kestane balları çok yüksek aktiviteye sahip. Meşe balları çok yüksek anti mikrobiyal aktiviteye sahip. Hakkari’deki çiçek balımız Manuka balından çok daha yüksek aktivite gösterdi” dedi.

"Hiç arı görmemiş bal; sahte bal"

Piyasada sahte balın tam olarak tespit edilemeyeceğine dikkat çeken Kolaylı, “Bir sahte bal furyası çıktı. Kaliteli bala bile sahte gözüyle bakılıyor. Bu çok yanlış. Pahalı bal iyi baldır? bu yanlış. Çok pahalı bal, bazen çok kötü olabiliyor. Çok ucuz bir bal da çok iyi olabiliyor. Bu tamamen pazarlama politikası. Öyle arıcılar var ki çok kaliteli ballar üretiyorlar ancak pazarlayamıyorlar, satamıyorlar. 150-200 TL satılan ballar görüyoruz. Öteki ballar kadar iyi çıkmıyor. Analizlerinde zaten şeker hemen kendini gösterebiliyor. Çay şekerinin balda hiç tespit edilememesi lazım. Balda az miktarda bile tespit edilebiliyorsa bu arıya bol miktarda şeker yedirilmiştir. Yani şekerle beslenmiştir diyoruz. Hiç arı görmemiş bala biz sahte bal diyoruz. Sahte balı vatandaş anlayamaz. Fiziksel yöntemlerle de bunu anlamak mümkün değil. Bu ancak laboratuvar ortamında anlaşılır. Bal öyle bir kompleks bileşime sahip ki her şeyi kapatabiliyor. Bal kristalize olabilir özellikle açık renkli ballar çok daha kolay kristalize olurlar. Koyu renkteki ballar zor kristallenirler. Bu da balın bileşimindeki şeker miktarıyla orantılı.Sahte bal üreticilerine karşı büyük bir mücadele olduğunu görüyoruz. Son zamanlarda sosyal medyada, reklamlarda pek görünmüyorlar. Bunlar güzel memnuniyet verici. Zaten analizlerde de sahte bal olduğu ortaya çıkıyor ve cezalar alıyorlar. Tarım Bakanlığı bunlarla mücadele ediyor” diye konuştu.



"Karadeniz, bal üretim cenneti"

Karadeniz’in bal üretim cenneti olduğunu ifade eden Kolaylı, “Bölgenin bitki çeşitliliği zengin olduğu için bal üretiminde de bölgemiz öne çıkıyor. Doğu Karadeniz Dağları, yaylaları birer bal üretim cenneti diyebiliriz. Örneğin Ege Bölgesinde, Çam Balı çok değerli bir bal. Dünya Çam Balı üretiminin yüzde 80’nini Türkiye karşılıyor. Çam Balı'nda da çok iddialıyız. Kestane de de iddialıyız. Kestane üretiminde Türkiye dünyada belki birinci yada ikinci sırada o kadar ki iddialıyız. Kestane Balımız sofralık bir bal değil. Tıbbı değeri yüksek bir bal. Bu balı hastalık yani şifa amacıyla tüketmeliyiz. Özellikle kış günü çocuklarda, yaşlılarda enfeksiyona karşı tüketilmesi tavsiye edilir. İlaç almaktansa bal şerbetinin içerisinde limon, zencefil katılabilse çok güzel bir şifa kaynağı olur. Biz buna Apiterapi diyoruz. Apiterapi arı ürünleriyle yapılan her çeşit tamamlayıcı tedavi, tıbbın bir parçası. Bizim aslında eski geleneksel tıbbımız Apiterapi. Kimyasal ilaçlar ne zamandır üretiliyor. Belki 100 yıldan fazladır üretiliyor. Ondan önce insanlar doğal ürünlerle tedavi oluyordu. Yani arı ürünleriyle tedavi oluyordu” şeklinde konuştu.

"Genellikle emekliler arıcılık yapıyor"

Arıcıların genellikle emeklilerden oluştuğuna dikkat çeken Kolaylı, son yıllarda azalan bal üretimini zirai ilaç kullanımına bağladı. Kolaylı, “Arı ölümleri çok oluyor. Bunun sebebi zirai ilaçlar. Bunun yanı sıra arıların hastalıklarıyla mücadelede kullanılan çeşitli ilaçlar arıların topluca ölümüne neden oluyor. Dolayısıyla bal rekoltesi düşebiliyor. Türkiye’deki arıcıların yaş ortalamasının yüksek olması. Emeklilikten sonra, ya öğretmenler, ya imamlar daha çok bu işe merak sarıyor. Bu meslek gözüyle değil de hobi olarak bakıyorlar. Para kazanmak amacıyla değil, hobi yan gelir gözüyle bakıyorlar. Ancak doğrusu bu değil. Doğrusu interneti, sosyal medyayı çok aktif kullanabilen gençlerin bu işi yapması gerekir. Gençlerin eğitim alarak bu işi yapmaları gerekiyor. 60-70 yaşındakiler bildiği klasik yöntemi uygular yeni bir şey kazandıramazsınız” ifadelerini kullandı.



"Deli bal tansiyon ilacı olarak kullanılabilir"

Halk arasında deli bal olarak bilinen Orman Gülü Balı'nın gelecekte tansiyon ilacı olarak kullanılabileceğini kaydeden Kolaylı, “Orman Gülü balımız halk arasında deli bal olarak anılır. Bu balın üzerine milletçe çok eğilmeliyiz. Bu balımız tıbbı değeri yüksek bir bal. Ancak tansiyon düşürüyor, kalp çarpıntısı yapıyor diye insanlar rahatlıkla tüketemiyorlar. Bu bal gelecekte ilaç olacak. Belki de tansiyon ilacı olabilecek nitelikte bir bal. Bunun yanı sıra Çam Ballarımız çok değerli. Bütün ballarımız çok değerli. Yeter ki hile katılmadan üretilsin. Bal üretiminde Çin önde. Kovan sayısı bizden çok fazla. Çin’den sonra Arjantin ve Türkiye sıralamayı alıyor” dedi.

"Araplar bala çok meraklı"

Özellikle Körfez ülkelerinden bölgeye gelenlerin bal satın aldıklarını vurgulayan Kolaylı, şunları söyledi:“Körfez ülkelerinden gelenler, gözlemlediğimiz kadarıyla çok bal alıyorlar. Direkt olarak belki ihracatımıza yansımıyor ancak ilimize gelen turistler çok bal satın aldığını görüyoruz. Dolaylı olarak aslında yurt dışına bal ihracatımız var. Bu bakımdan özellikle turistlere bu balları çok iyi pazarlamamız lazım. Araplar'ın bizim bala çok ilgisi var. Zaten çalışmalarımızdan biri de balımızı dünya literatüre sokmak. Özellikle ballarımızın tanıtımına daha çok önem vermeliyiz."



"Anzer Balı'nın soranı çok"

Trabzon'da bal satışı yapan Erdal Şahin ise Arap turistlerin bala çok ilgi gösterdiğini belirterek "Üretilen ballarımıza genelde yerli ve yabancı turistler ilgi gösteriyor. Daha çok organik bal satıyoruz. Arapların bala daha çok ilgi gösterdiğini söyleyebiliriz.Bunun yanında yerli turistlerimiz de bala ilgi gösteriyor. Ballarımız daha ziyade tedavi, ilaç amaçlı tercih ediliyor. Bunun yanı sıra kahvaltılık ballarımıza da çok ilgi var. Fiyatlarımız 65 TL’den başlıyor 125 TL’ye kadar oluyor. Çiçek ballarımız 65 TL, Kestane balımız 125 TL. Kestane balı üretimi kısıtlı olduğundan fiyatı da ister istemez yukarı çıkıyor. 2-3 yıldır yeterli seviyede üretim yapılmıyor desek yeridir. Anzer Balı'nı soran çok oluyor. ancak fiyatı nedeniyle alanı sınırlı. En çok kestane ve çiçek balı satılıyor" diye konuştu

22 Nisan 2019 Pazartesi

Doğal bal fiyatları

Öncelikle belirtmek gerekirse; market raflarında satılan ballar ucuz ballardır ve kesinlikle doğal bal değildir. Maalesef ki market raflarında satılan bu balların doğal bal olduğu algısı fiyat konusunda da çeşitli sorunlar yaratmaktadır.

Şöyle ki; market rafında kavanozu 15 liradan satılan çam balının doğal bal olduğunu düşünen tüketici kavanozu 80 liradan satılan doğal çam balı ile karşılaştığında satıcının fahiş fiyatla satış yaparak kendisini kandırmaya çalıştığını düşünüyor ve o satıcıya kazıkçı gözüyle bakıyor.


Oysa ki; market raflarında satılan ballar kesinlikle doğal bal değildir. Eğer kavanoz fiyatı 60 liradan aşağı çam balı, 80 liradan aşağı karışık çiçek balı, 150 liradan aşağı Lavanta Balı ve 130 liradan aşağı kestane balı satıldığını görürseniz bilin ki hileli bal almak üzeresiniz.

Bal almak için en doğru yöntem butik bal mağazalarından veya direk arıcıdan almaktır. Bu durumda bile mutlaka ve mutlaka balın analiz değerlerini gösteren raporu isteyiniz. Kavanoz üzerinde TR ile başlayan işletme numarası olup olmadığını denetleyiniz. Raporsuz ve TR ile başlayan işletme numarası olmayan balları asla satın almayınız.

18 Nisan 2019 Perşembe

Kestane balı fiyatı yükseldi!

Düzce bölgesinde elde edilen ve üst solunum yolları hastalıklarına iyi geldiği belirtilen kestane balının kilosu 50 liraya yükseldi.(2012)

Düzce merkez başta olmak üzere Yığılca ve Akçakoca bölgelerinde kovanlardan kestane balı sağımı tamamlandı. Geçen yıl kilosu 40 liradan satılan kestane balının fiyatı bu yıl 50 liraya yükseldi. Üreticiler, bu yıl kestane balının çok fazla miktarda olmadığını belirterek, fiyat artışının bu nedenle meydana geldiğini söylediler.


ŞİFA KAYNAĞI

 Türkiye’de en fazla Karadeniz bölgesindeki arıcıların elde ettiği kestane balı, farklı tadı, kokusu ve rengi ile öteki doğal bal çeşitlerinden ayrılıyor. Başta üst solunum yolları hastalıklarına iyi geldiği söylenen kestane balı, kestane ağacının fazla olduğu bölgelerde üretiliyor.


 Tazeyken buruk ve acımsı tattadır. Nişasta, sakaroz, protein, kalsiyum, fosfor ve A vitamini zenginidir. Enerji verici özelliği nedeniyle sporculara ve büyüme çağındaki çocuklara önerilir.


 Koyu kahve renkli, buruk, biraz acı, kestaneye özgü tadı vardır. Antiseptik özelliği en kuvvetli olan bal çeşididir. Kasları kuvvetlendirici kan dolaşımını düzenleyici, mide ve karaciğer yorgunluğunu giderici, bağışıklık sistemini güçlendirici etki yapar.

17 Nisan 2019 Çarşamba

Bahçelerimizin vazgeçilmezidir çit bitkileri


Bahçelerimizin vazgeçilmezidir çit bitkileri. Çitlerin bahçemize katkıları doğal ve estetik görselliğin yanında yararları da çok… Rüzgara karşı perde görevi yaparak bahçemizdeki bitkileri ve bahçemize rüzgarın vereceği zarardan korur. Bunun yanında gürültü toz ve toprağı da tutup azaltabilir. Tabi ki çit bitkilerini seçerken iklim şartlarına, o bölgedeki suyun durumuna ve en önemlisi toprağın kalite ve cinsine göre karar verilmelidir. Verimsiz ve susuz bahçelere miyoforum ve servi çitler doğru bir seçim olur. Su sorunu olmayan bir bahçeye ise önereceğim pitosforum bitkisi ile mükemmel bir sonuç alırsınız. Daha yavaş büyüyen bu çitlerin bakımı daha kolay olur ayrıca ilkbahar mevsiminde açtığı çiçekler ile bahçenize güzellik katmanın yanında güzel kokusu ile de bahçe keyfinizi artıracaktır. 


Son zamanlarda yaygınlaşan hastalık ve zararlılardan dolayı çit bitkilerini seçerken dikkatli olunmalı. Özellikle miyaforum çit bitkisinde yaygın olan örgülü beyazsinek (mily bugs) sorunları yüzünden fazla tercih edilmemeye başladı. Miyaforumun yerine daha dayanıklı ve daha az etkilenen bitkiler seçilmeli. 

Yüksek çit bitkileri için boylu mazı, leylandi veya limoni servi ilk tercihleriniz olabilir. Bu türler kısa zamanda büyüyen ve aynı zamanda neme ve çürümeye karşı oldukça dayanıklı kökleri olan türlerdir. 

Çit bitkilerinin ekimi yapılırken bitkinin doğal dallanma şekline göre yapılmalıdır. Geniş yapraklıların 60-90 cm., servi çitlerin 35-40 cm. arası olmalıdır. Limoni servilerde ise 1m. aralıklarla dikilmesi uygun olur, bu çitlerin boyu 3-4 m. ye kadar ulaşır. 



Çitlerin Kesimi ve Bakımı 

Çitlerin istenilen performansa ulaşması için topraktaki besin maddelerinin tam olması yanında bakımı ve sürekliliğinin de önemi büyük. Sulama yeteri kadar yapılmalı ve vitamin takviyesi aksatılmamalıdır. En önemlisi ise çitlerin düzenli olarak kesilmesidir. Doğru, düzgün ve keskin bir kesim bunun için kaliteli aletleri tercih etmeniz gerekir. Yorulmadan konforlu çalışma yapabileceğiniz yapışmaz maddeyle kaplı keskin çit makasları veya rahat hafif ve kullanışlı ileri teknoloji çit kesme makinalarını tecih etmelisiniz. Tabi ki herzaman olduğu gibi bu konuda da GARDENA markasına güvenebilirsiniz 

16 Nisan 2019 Salı

Kestane Balı Üreticinin Yüzünü Güldürdü!

Kastamonu Arı Yetiştiriciliği Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Salim Şahiner, AA muhabirine, geçen yıl 50 ton civarında olan kestane balı üretimin bu yıl 70 tona ulaştığını söyledi.

Üreticilerin son yılların "en ballı" hasadını yaptığını belirten Şahiner, "Karadeniz sahilindeki ilçelerimizde kestane balı rekoltesinde son yılların üzerine çıkılması üreticilerimizi sevindirdi. Geçen yıl 50 ton olan kestane balı rekoltesi bu yıl 70 tona yükseldi. Kovanlardan alınan bal, iç ve dış piyasada tüketiciye ulaştırılıyor." dedi.

- Kilogramı ortalama 120 liradan satılıyor


Tüketicilerin kestane balı talebinin hasattan aylar öncesinde başladığına işaret eden Şahiner, şöyle devam etti:

"Abana, Bozkurt, Çatalzeytin, Cide, Doğanyurt ve İnebolu olmak üzere 6 ilçemizde yoğun olarak kestane balı üretimi yapan arkadaşlarımız var. Sahil bandında Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliğine bağlı 400 civarında üyemiz profesyonel anlamda bu işi yapıyor. Yaklaşık 7 bin kovan civarında arımız bulunuyor. Kovan başına ortalama 10 kilogramlık üretim miktarından bahsedebiliriz. İnşallah bu sezon tüketicilerimizin taleplerini geri çevirmeden kestane balı ihtiyacı karşılanacak."

Şahiner, tezgahlarda yerini almaya başlayan kestane balının kilogramının ortalama 120 liradan alıcı bulduğunu kaydetti.

12 Nisan 2019 Cuma

Gerçek bal nasıl anlaşılır?

Sahte bal ile gerçek balın nasıl ayırt edilebileceği konusunda ipucu veren Fitoterapi Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, “Laboratuvarda tahlil yaptırılarak ya da balı bilen ve bu işin uzmanı olan kişiye tattırarak balın gerçek olup olmadığı anlaşılabilir. Gerçek bal, kristalize olur ve donar. Ayrıca, balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, o bal gerçek baldır” dedi.

RAKIMI YÜKSEK BÖLGELERDEN ELDE EDİLEN BAL KALİTELİDİR

Yöre, rakım, endemik bitki çeşitliliği ve balın karakter seviyesinin yüksek olması gibi etkenlerin balın kalitesini arttırdığını belirten Fitoterapi Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, “Balın maliyet ve satış değeri yöresine, üretildiği bölgenin rakımına, endemik bitki çeşitliliğine, mahsulün kovan başına düşen üretim miktarına ve balın karakter yapısına göre farklılık gösteriyor.

Rakımı 1000-1500 metrede üretilen bal ile endemik bitkilerin yoğun olduğu, rakım olarak 2 bin metrenin üzerinde üretilen balları bir tutamazsınız. Rakımı yüksek bölgelerden elde edilen bal, kaliteli baldır. Endemik bitkiler açısından zengindir’’ İfadelerini kullandı.


  • Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağı kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösterir.
  • Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir.
  • Zeytinyağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır.
  • Sahte balın rengi biraz daha açıktır, normal balın kokusu yoktur.
  • Normal balın kıvamı biraz daha katıdır.
  • Bal şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fazla keskindir.
  • Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. Bu yediğiniz gerçek baldır.
  • Gerçek balın son kullanma tarihi yoktur, nemden uzak tuttuğunuz vakit balın ömrü 5 bin yıldan fazladır.
  • Bir bardak sıcak su içerisine konulacak 1 tatlı kaşığı bal suyla hemen etkileşime geçmez; yani suyun içinde hemen dağılmaz.
  • Gerçek bal, kristalize olur ve donar.
  • Gerçek, katkısız bal ateşe dayanıklıdır ve kolay kolay yanmaz.
  • Balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, o bal gerçek baldır.

11 Nisan 2019 Perşembe

Kestane Balı fiyatları açıklandı!


Sakarya Arı Yetiştiriceleri Birliği Başkanı Mustafa Ör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kestane Balı'nın daha çok sağlık amacıyla tüketildiğini anlattı.

Kestane Balı'nın kilogram fiyatının 2013 için 60 lira olarak belirlendiğine işaret eden Ör, "2013 yılının ilk bal sağım sezonu, başladı. Sakarya'da geçtiğimiz yıl bin 200 ton bal üretildi. Üyelere yönelik düzenlediğimiz eğitim, teşvik ve malzeme desteği sayesinde daha fazla bal üretimi hedefliyoruz" dedi.

Ör, bal üretiminde Sakarya'nın önemli bir merkez olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Üyelerimizin sahip olduğu kolonileri yerli arı ırkını bozmadan 2 çerçeve arı bölme tekniğiyle 2 katına çıkarıyoruz. Bu uygulamayı arıcı üyelerimizin yüzde 30'u uygulamaya başladı. Bu teknikle yerli arı ırkını bozmadan arı üretiyoruz. Sakarya'nın bal üretimini artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yılın ilk bal sağımına başladık. Özellikle Kestane Bal'ı üretiminde Sakarya olarak iyi bir durumdayız. Geçen yıl 40 lira olarak belirlediğimiz Kestane Balı'nın kilo fiyatını bu sene için 60 lira olarak açıkladık. Ancak piyasada çok daha ucuz fiyatta sahte bal satışları yapılmakta olup, tüketicilerimizin bu konuda dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz.”

10 Nisan 2019 Çarşamba

Kestane balının fiyatı 200 liraya yükseldi!

Giresun Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kubilay Elevli, hava koşulları nedeniyle yüzde 99 rekolte kaybı yaşayan kestane balının fiyatının 200 liraya yükseldiğini söyledi.

Elevli, gazetecilere yaptığı açıklamada, kestane balı üretiminin mayıs - temmuz arasının gerçekleştirildiğini belirtti.

Bu yıl mayıs - temmuz ayları arasında etkili olan yağışların kestane bal rekoltesine çok ciddi sekte vurduğuna işaret eden Elevli, "Yağışlar nedeniyle kestane balı rekoltemizde yüzde 99 kayıp söz konusu. Kestane balında belki de tarihin en az üretim yapılan dönemini yaşayacağız" dedi.

Kubilay Elevli, Giresun'un tahmini kestane bal rekoltesinin 5 - 6 ton civarında olacağını, bu durumun da bal fiyatının astronomik olarak artmasını sağladığını ifade ederek, "Bu yılki beklentimiz 5 - 6 ton. Çok az bir üretim söz konusu. Kestane balını piyasada bulmak artık çok zor hale geldi. Rekoltenin az olması nedeniyle de kestane balı adeta  altın  değerinde. Bu da fiyatı etkiledi. Geçtiğimiz yıl kestane balının kilogramı 60 - 70 liradan satılıyordu. Bu sene ise fiyat astronomik olarak artış gösterdi. Kestane balının fiyatı şimdiden 200 liraya ulaştı. Piyasada çok az bal olduğu için fiyatın ne kadar daha yükseleceğini bilemiyoruz" diye konuştu.

Birlik olarak oluşturdukları bir komisyon tarafından il genelinde rekolte kaybıyla ilgili incelemeler yaptıklarını, hazırlıkları bir raporla da Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulunarak kestane balının bir kaç gün önce afet kapsamına alınmasını sağladıklarını dile getiren Elevli, şunları aktardı:

"Giresun'da mayıs - temmuz ayları arasının etkili olan yağışlar kestane balı üreticileri için adeta bir felaket oldu. Yaptığımız araştırmalar sonucu kestane balı rekoltesinde bu yılki zarar yüzde 99 oranında. Bu da 'afet' demek. Yaptığımız girişimler sonucu rekoltedeki kayıp nedeniyle kestane balını afet kapsamına aldırmayı sağladık. Üreticilerimizin arıcılıkla ilgili aldıkları krediler bir yıl ertelendi. Bu da üreticilerimizin biraz olsun nefes almalarını sağladı.!

Giresun Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kubilay Elevli, yağışlar nedeniyle  çiçek balında da rekoltenin istedikleri düzeyde gerçekleşmeyeceği yönünde tahminlerinin olduğunu sözlerine ekledi.

9 Nisan 2019 Salı

Arıdan Gelen Şifa 'Apiterapi'

İSTANBUL, (DHA) - İSTANBUL'UN kestane balı üretim merkezi olan Beykoz, 1'inci Ulusal Apiterapi Kongresi ve Türkiye-Ukrayna Apiterapi Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı. Uluslararası katılımlı kongrede bilim adamları son yılların gözde alternatif tıp yöntemlerinden 'Apiterapi'yi anlattı. Apiterapi alanında uzmanlaşarak Apiterapi Merkezleri'nde görev almak isteyen 20 doktor ise katıldıkları zirvede Sağlık Bakanlığı onaylı 'Apiterapi Eğitim Sertifikası' aldı.Apiterapi Derneği, Beykoz Kaymakamlığı, Beykoz Belediyesi, Medipol Üniversitesi, Beykoz Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Yöntem işbirliğiyle Park Inn Radisson İstanbul Asia Hotel'de düzenlenen kongreye, yurtiçi ve yurt dışından 150 bilim adamı katıldı. Kongrede Apiterapi Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. A. Timuçin Atayoğlu, İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ahmet Yaser Müslümanoğlu, İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Yard.

Doç. Dr. Mahmut Tokaç, Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanı Mehmet Zafer Kalaycı, Beykoz Belediyesi Başkan Yardımcısı Salim Öztürk ve bilim adamları Apiterapi'nin ulusal ve uluslararası alanda sağlık ve ticaret açısından önemine değinen birer konuşma gerçekleştirdi. 'DOKTORLAR HASTALARINA REÇETE İLE APİTERAPİ SUNACAK'Tamamlayıcı tıp olan Apiterapi için bal üreticilerine düşen görevin kaliteli arı ve arı ürünlerini doktorlara sunmak olduğunu belirten bal üreticisi Saim Ahmet Gürel bu sayede doktorların hastalarına sağlıklı ürünleri verebileceğini kaydetti. Gürel,?Modern tıpla beraber alternatif tamamlayıcı tıp olarak kullanılan kaliteli arı ürünlerini artık doktorlarımız hastalarına reçete ile sunacak. Hastanelerde Apiterapi bölümleri açılıyor. Arı ile tedavi yapılıyor. Bugün 20 doktor sertifikasını aldı? diye konuştu."SAHTE BALA DİKKAT"Balın sahte olup olmadığının laboratuvar ortamında anlaşılabileceğini vurgulayan Ahmet Yaşar Dilmaç, tüketicilerin bazı kriterlerle de kaliteli balı sahte ballardan ayırabileceğini söyledi.

Dilmaç, ?Tüketici bal alacağı zaman fiyat kriteri belirlemeli yani 35 Türk Lirası altında olan balın doğal olma ihtimali yoktur diyerek tüketicileri uyardı.'PROPOLİSİN KANSER TEDAVİSİNDE KULLANILMASINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPILIYOR'Arı ürünlerinin insanları hastalıklardan koruduğuna dikkat çeken Dilmaç 'Arı ürünlerini ilk etapta koruyucu ürünler olarak tüketilmeli. Doğal üretim olduğu takdirde balı belli dozları aşmayacak şekilde şeker, astım ve bronşit gibi hastalıkları olan insanlar kullanabilir. Ayrıcaarıların bitki sap, yaprak ve tomurcuklarından topladığı güçlü antibakteriyel ve antioksidan etkilere sahip bir ürün olan propolisin kanser tedavisinde kullanımına yönelik ciddi çalışmalar yapılıyor? dedi.HASTALIK ÖNLEYİCİ VE TEDAVİ TAMAMLAYACI YÖNTEM: APİTERAPİ16-17 Aralık tarihleri arasında devam edecek zirveyle toplumun Apiterapi konusunda bilinçlendirilmesi ve Apiterapi'nin kullanım alanının yaygınlaşması amaçlanıyor. Sağlık Bakanlığı?nın destekleyici ve tamamlayıcı tıp uygulamaları kapsamında onay verdiği Apiterapi; hem hastalık önleyici hem de tedaviyi tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılıyor.

Arılardan elde edilen bal, polen, bal mumu, arı sütü, propolis, arı zehiri gibi ürünlerin sağlık koruyucu ve iyileştirici olarak kullanıldığı geleneksel bir terapi yöntemi olan Apiterapi, sağlıklı yaşamı desteklemek ve bazı kronik hastalıkların tedavisine de destek veriyor.Kongrede, Apiterapi tedavi yönteminin Apiterapi Merkezi?nde ve Apiterapi alanında uzmanlaşmış doktorlar tarafından yapılması gerektiğinin de altı çizildi.

8 Nisan 2019 Pazartesi

Kestane Balı Fiyatları

Kestane balı fiyatları cep yakıyor
Türkiye'nin kestane üretim merkezlerinden Sinop'ta kestane balının rekoltesinin düşmesi nedeniyle kilo fiyatı 200 liraya kadar yükseldi.

Sinop'un Erfelek ilçesinde kestane balı rekoltesinin düşüklüğü, fiyatlara yansıdı.

Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, yaptığı açıklamada, kestane balında ilçelerinin Türkiye'nin önemli merkezleri arasında yer aldığını söyledi.

Bu yıl olumsuz hava şartları sebebiyle kestane ağaçlarının yeteri kadar çiçek açamadığını, bunun da bal üretimine yansıdığını belirten Koca, geçen yıl il genelinde 75 ton olan kestane balı üretiminin, bu yıl 10 tona kadar düştüğünü dile getirdi.

Bu durumun hem üreticiyi hem tüketiciyi mağdur ettiğini vurgulayan Koca, geçen yıl bu dönemlerde kestane balının kilogram fiyatının 70 lira civarında olduğunu, şimdi ise 170 hatta 200 lira seviyelerine ulaştığını kaydetti.

Bal fiyatlarındaki artışın satışları olumsuz etkilediğini dile getiren Koca, "Ben de kestane balı üretimi yapıyorum. Üretimi çok zor ve meşakkatli bir iş. Şeker kullanılmadığı için sadece doğa size ne veriyorsa onu alıyorsunuz. Dolaysıyla bu yıl mevsimin iyi geçmemesi üretimi olumsuz etkiledi. Kestane ağaçları yeteri kadar çiçek açmadı. Zaten bölgede ağaçlarda kuruma söz konusu olduğundan geçmiş yıllara oranla üretimde düşüklük yaşanıyordu. Buna olumsuz hava koşulları eklenince maalesef ortaya bu sonuç çıktı" diye konuştu.

Koca, kestane balının her zaman özel alıcısı olduğuna dikkati çekerek, "Yurtiçi ve dışından talepler var. Fiyatı çok yükseldiği için örneğin iki kilo alan, şimdi bir kilo alıyor. Yani özel alıcısı olan bir bal. Fiyatı ne kadar yükselirse yükselsin mutlaka alıcısı çıkıyor ancak keşke bol olsa ve herkes tüketebilme fırsatı bulabilse" diye konuştu.

Ali Koca, bundan sonraki süreçte fiyatların daha da artmasını beklemediklerini ifade etti.